xmlns:fb='http://www.facebook.com/2008/fbml' Mutfakta Kedi Var: LEYLA'NIN HİKAYESİ
expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

5 Şubat 2013 Salı

LEYLA'NIN HİKAYESİ

O, yeni evime taşındığım gün evime gelen,
mama tırtıklayan,
sonra çıkıp tekrar sokaklara dönen,
ileriki günlerde ne zaman apartmanın kapısını açsam beni görüp kapıma koşturan,
mama yiyen,
uyuyan,
soğuk gecelerde kalan,
canı sıkılınca ya da tuvaleti gelince dışarı çıkmak isteyen,
kendini sevdirmek için kucağa zıplayan ama "hayır" dediğinizde asla ikiletmeyen,
munis bir kedi.

İlk taşındığım dönem tanıştık onunla.
Zaman geçtikçe eve gelip gitmeleri ve kalmaları arttı.
Sitedeki diğer tüm kedilerden farklı olarak insana alışkın ve sokulgan olması dikkatimi çekmişti.

Sonraları öğrendim ki, bir zamanlar o da bir ev kedisi imiş.

Aynı binadan taşınan bir aile giderken onu sokağa atmış ve arkalarına bile bakmadan çekip gitmişler.
Kimbilir,
belki benden önce kaç kişiye sokuldu da bir karşılık göremedi.

Dünyanın en güzel gözlü kedisi
Mahsun ve leyla bakışlarından dolayı bir süre sonra adını Leyla koydum ve ben de ona öyle alıştım ki, olmadığı günlerde belli aralıklarla sokak kapısını açıp apartmanda olup olmadığını kontrol etmeye, gelmediği gecelerde merak etmeye başladım.
Ne zaman sokak kapısını açsam,
kapı sesine koşturup mamanın başında aldı soluğu.

Apartmanımda buradaki kedileri besleyen ve Leyla için evinin kapısının önüne mama bırakan güzel insanlar olduğunu gördüm, onlarla tanıştım.

Hikayesini de onlardan dinledim zaten.

Bir süre sonra hamile olduğunu fark ettim ve insanların biraz daha hassas olabilmesini sağlamak adına Leyla'ya bir tasma taktım.


Ve birkaç gün sonra karşı komşum, apartmandan birilerinin Leyla'yı çok beğendiğini, sahiplenmek istediğini ama tasmasını görünce sahipli olduğunu düşündüklerini söyledi. Tasmayı benim taktığımı ve evet, sahipli olduğunu söyledim.

Sonra düşündüm:

Ben buraya gelmeden önce aylarca aynı yerde yaşayan,
evden yeni atılmış bir kedinin birçoğu yüzüne bakmazken;
şimdi aynı insanlar boynunda güzel bir tasma ile bakımlı halini görünce sahiplenmeyi düşünüyorlar.

Ve Leylacık 10 Şubat 2012'de anne oldu.


3 bebekten biri ölü doğdu.

Doğumdan 39 saat sonra bir ölü bebek daha dünyaya getirdi.
Doğumdan 48 saat sonra 3. ölü bebeğini doğuramadı.
Bebeğin kafası annenin içinde sıkıştı.

Anne kıvrandı, ağladı, bebeklerini emziremedi, saatlerce o bebeği doğuramadı.
Veterinerleri aradım, benim çıkarmam gerektiğini, daha fazla kaldıkça annenin zehirlenip ölebileceğini söylediler.
Denedim, olmadı..
Bir daha denedim, yine olmadı..
Yanımda birilerinin olmasına ihtiyaç duydum,
fiziken yardımcı olamasalar bile yanımda olsunlar,
yetecekti.

Leyla'yı kapısında besleyen komşuma gittim, evde yoktu.
Arkadaşlarımı aradım, telefonda destek verdiler, motive ettiler, yine yapamadım.
Bebek öyle bir sıkışmıştı ki...
Veterinerimi aradım yeniden.
Bunu yapmak zorunda olduğumu,
bunu yapmakla annenin hayatını tehlikeye atmayacağımı,
yapmazsam bunun tehlike yaratacağını,
yapamayacaksam veterinere gitmem gerektiğini söyledi.

Defalarca denedim, yapamadım.

Yakın bir arkadaşımı aradım, yardımına ihtiyacım olduğunu ve veterinere gitmemiz gerektiğini söyledim.
Koşarak geldi.

Ondan 10 dakika önce de o aradığım komşum geldi.

Durumu ve hissettiklerimi anlattım.
"Yanımda fiziken biri olursa belki güç verir" dedim.
"Tamam burdayım, hadi bir daha dene" dedi.
Bu arada Leyla'nın gözleri perdelendi ve sesi soluğu kesildi.
Son kez, Leyla'nın canını yakma pahasına denedim ve bebeği çıkarmayı başardım.
Leyla hemen ayağa kalktı, bebeklerini yanına çekti, sarıldı ve kendine geldi.



10 Şubat 2013'te bebeklerden yaşama tutunan ikisinin, Fıttırık'ın ve Lokum'un 1. yaşı.
Onlar benim de bebeklerim,
anneleriyle birlikte,
vazgeçemediklerim...
Fıttırık ve Lokum
Leyla...
Kimbilir kaç zaman yaşadığı evden bir anda sokaklara atılan,
aylarca yüzüne bakılmayan,
bir doğumda günlerce sancı çeken ve bebeklerini içinde ölü taşıyan bir kedi...
Bir anne..

Leyla artık son ve güvenli evinde...

Bir daha sokaklara dönmemek üzere...


1 yorum :

  1. Bazan sen bu dünyadan mısın? diye düşünmüyor değilim..

    YanıtlaSil