xmlns:fb='http://www.facebook.com/2008/fbml' Mutfakta Kedi Var: Şubat 2014
expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

11 Şubat 2014 Salı

DAHA KAÇ "CAN" YİTMELİ?

Gün geçmiyor ki yeni bir hayvan katliamı duymayalım.
Eskişehir’den sonra şimdi de Adana'da bağırsakları dışarda ve bir ayağı kopmuş bir kedi ölüsü bulundu.

Bu vahşetleri büyük üzüntü, acı ve dehşetle izliyorum. Yatağına pislediği 
gerekçesi ile kedisinin karnını yaran, bağırsaklarını dışarı çıkaran, kanlar 
içindeki kediyi yerde sürükleyerek “ölmedin mi lan sen daha” diyen 20 yaşındaki bu genç; aslında toplumumuzda ne yazık ki çok ciddi bir çoğunluğu temsil 
ediyor.

Bunun gibi binlercesi sokaklarda elini kolunu sallayarak geziyor. Çünkü bu 

ülkede hukuk mekanizması çok konuda olduğu gibi burada da işlemiyor. İşin bir acı tarafı da; neredeyse hiçbir yasa doğru dürüst uygulanmazken, konu hayvan yasası olunca vahşice öldürene "kimsenin canına ve malına kastetmediği" maddesine dayanılarak,"yasa böyle diyor" diyerek hiçbir yaptırım uygulanmıyor.
Bu ülkede hükümeti protesto edenler, muhalif düşüncesini açıklayanlar, açlıktan baklava çalan çocuk ve nicesi insanlığa sığmayacak müdahalelere maruz kalırken, katliamlar yaşatanlar sanki "aferin evladım, devam et, bize sizin gibiler lâzım" denircesine korunuyor. Devleti temsil edenler arka sokaklarda çete kavgasındaymışçasına diplomatik dilden son derece uzak, son derece avam bir dille milyonlara hitaben konuşuyor, tehditler havalarda uçuşuyor; bu koşullarda bu ülkede hukuktan söz etmeye çalışıyoruz.
Biz okullarda yaşam hakkına saygı duyan, önyargılardan uzak bir zihniyete sahip çocuklar yetiştirmeye çalışırken, ne yazık ki hak etmeden makamlara yerlemiş insanlar bir sözleri ile bütün emeklerimizi yok edebiliyor.

Sonra da hep birlikte soruyoruz: "Bu ülke nereye gidiyor?"
"Daha 20 yaşında, gencecik bir beyin böylesi bir vahşeti gerçekleştirebilecek soğukkanlılığa ne ara sahip oldu?" sorusunu kimse soruyor. Klavye başında onu yok etmekten bahseden zihniyet, ondan farksız olduğunu fark etmiyor, edemiyor. 

Şiddetin şiddet doğuracağını göremiyor. Toplumun büyük çoğunluğu gibi... Buna bezner yüzlerce olay oluyor belki bu ülkede. Bunlar sadece haberdar olabildiklerimiz. Yani bu caniler içimizde yaşıyor. Her gün hırsız, tecavüzcü, gaspçı ve katillerle aynı yollarda yürüyor, aynı otobüslere biniyor, sohbet ediyor, belki aynı işyerinde çalışıyoruz; ama bundan haberimiz dahi olmuyor.

Yapılan birçok araştırma bugün diğerlerine şiddet uygulayan insanların büyük çoğunluğunun çocukluklarında hayvanlara şiddet uyguladığını gösteriyor. Bu durumu sadece "bugün hayvanı öldüren yarın insanı ölüdür" çerçevesine içine de almamak gerekiyor. Bugün bir hayvanı öldüren, yarın başka bir hayvanı da öldürebilir, bir insanı da öldürebilir. İnsan ya da hayvan fark etmez; bir canı içi sızlamadan yakan bireylerin bir an önce rehabilitasyona alınması gerekiyor; daha küçük, daha saf zihinlerin zaten şiddet eğilimi olan böyle bir toplumda daha fazla yok olmaması için...
Ve yasalar hayvanları da birer "can" kabul etmedikçe ve ciddi yaptırımlar getirmedikçe, ne yazık ki üzücü haberler almaya devam edeceğiz...